Emine Erdoğan, Türkiye Erişilebilirlik Ödülleri Töreni’ne katıldı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde düzenlenen Türkiye Erişilebilirlik Ödülleri Töreni’ne katıldı.
Törende konuşan Emine Erdoğan, projeye dokuz farklı kategoride bin 75 başvurunun yapıldığını öğrendiğini belirterek, yoğun ilginin son derece sevindirici olduğunu söyledi.
Ödül alsın veya almasın gelen her başvurunun insanlığın hayrına bir gayret olduğunu ifade eden Emine Erdoğan, ödül sahipleri yanında fikir üreten katılımcıları da gönülden tebrik etti.
Üretilen fikirlerin her birinin günün birinde insanlığın hizmetine sunulacağını anlatan Emine Erdoğan, dünyada 1 milyardan fazla engelli bireyin bulunduğunu, bu sayının neredeyse dünya nüfusunun yüzde 15’ine karşılık geldiğini söyledi.
“ENGELLİLERİN HAYATA EŞİT VE ADİL BİR ŞEKİLDE KATILMASININ ÖNÜNDE ZORLUKLAR VAR”
Türkiye’de yaklaşık 5 milyon kişinin çeşitli sebeplerle engellilik hâli yaşadığını anlatan Emine Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Tüm dünyada engellilerin hayata eşit ve adil bir şekilde katılmasının önünde maalesef çeşitli zorluklar var. Erişilebilirlik küresel bir sorun. Gündelik hayattaki yansımalarını sıklıkla görüyoruz. Bir lokantaya gidiyorsunuz ama masanın dekoratif ayakları yüzünden tekerlekli sandalyenizle masaya rahatlıkla yanaşamıyorsunuz. Yeri geliyor bir konser, tiyatro ya da müze binasının kapısından rampa olmadığı için geri dönüyorsunuz. Turistik bir yerde sembol bir meydan yapılıyor ama Arnavut taşlarıyla döşeli yollarda tekerlekli sandalye kullanmanın nasıl bir deneyim olacağı hesaba katılmıyor. Bunun gibi farkına bile varmadığımız nice detay engelli bireylerin yaşamını iki kat daha zorlaştırıyor. Öte yandan şehir tasarımlarında empati yoksunluğu hayatın pek çok alanında hemen herkese engeller çıkarıyor. Mesela, hamile bir hanımın toplu taşıma araçlarını kullanırken yaşadığı zorluğu düşünün. Ebeveynlerin bebek pusetini yüksek kaldırımlardan indirip çıkarmaya çalıştığı hâlleri hatırlayın. Parkinson hastası birinin hızlı ayarlanmış döner kapıdan geçmeye çalışmasını hayal edin. İşte bu tip hâllerde yaşananlar asıl sorunların sistemler olduğunu anlatıyor.”
Emine Erdoğan, yeni ve kapıları herkese açık bir dünya kurmanın gerekliliğini görmek zorunda olduklarını vurguladı. Böyle bir dünyanın önündeki en büyük engelin tasarım ve mühendislik koltuğunda oturanların sadece kendilerini referans almaları olduğuna işaret eden Emine Erdoğan, “Dördüncü endüstri devrimi bugünlerde kapımızı hızla çalıyor. Bu devrimi herkesin eşit faydalandığı sistemlerle gerçekleştirmeliyiz” ifadelerini kullandı.
“ERİŞİLEBİLİRLİK, DÜNYANIN REFAHINA YAPILAN BİR YATIRIMDIR”
Salgın döneminde birçok işin evlerden yapıldığını anımsatan Emine Erdoğan, teknolojinin insanları birleştiren ve eşitleyen yönünü de bu dönemde tecrübe ettiklerini dile getirdi.
Kazanılan bu bakış açısıyla yeni şeyler öğrendiklerine dikkat çeken Emine Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Dünya çapında 1 milyardan fazla engelli bireyden bahsediyoruz. Bu insanların her biri büyük bir potansiyel demektir. Onların iş hayatına katılımı tüm insanlığa sayısız faydalar sağlayabilir. Hiç bilmediğimiz bakış açılarıyla tanışabiliriz. Her engelli bireyin son derece özgün bir hayat deneyimi var. Engelli kelimesini eksiklikler olarak düşünmeyelim lütfen. Siz hiç Cemil Meriç’in, Âşık Veysel’in, Sümeyye Boyacı’nın, paralimpik süper kahramanların eksikliğinden bahsedebilir misiniz? Yapmamız gereken engelli bireylere gerekli ekipmanları sağlayıp onlar için uygun altyapı sağlamaktır. Erişilebilirlik bir grup insana lütuf değil bilakis dünyanın refahına yapılan bir yatırımdır.”
Emine Erdoğan, 2020 yılının Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından Erişilebilirlik Yılı olarak ilan edildiğini hatırlattı.
“ERİŞİLEBİLİRLİK KONUSUNDA YASAL DÜZENLEMELER YAPILIYOR”
Hükûmetin 2002 yılından bu yana engelli vatandaşların durumlarının iyileştirilmesi için var gücüyle çalıştığına dikkati çeken Emine Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu: “Sadece engelli bireylerin değil ailelerinin hayatlarını da kolaylaştıracak çözümler üretiyor. Tüm icraatları tek tek sıralamaya vakit yetmez ama şu rakamlar gerçekten çok dikkat çekici. 2021 yılı itibarıyla evde bakım yardımı kapsamında destek alan kişi sayısı 535 bin 805 kişiye ulaştı. 2020 senesinde 2 bin 647 kişi kurum bakımı için sıra bekliyorken şimdi sıra bekleyen tek bir kişi bile yok. Kamu kurum ve rehabilitasyon merkezleri 2002 yılında sadece 21 iken şimdi sayı 104’e yükseldi. 2002 yılında memur olarak çalışan engelli kişi sayısı 5 bin 777 iken şimdi 60 bin 459 engelli vatandaşımız memuriyete girdi. Belediyelerimiz bünyesinde son derece modern imkânları sahip engelli hizmet birimleri art arda açılıyor. Ulusal düzeyde erişilebilirlik konusunda yasal düzenlemeler yapılıyor. Bugüne kadar 969 bina, açık alan ve toplu taşıma aracına erişilebilirlik belgesi verildi. 2030 Engelsiz Türkiye Vizyon Belgesi’nde belirlenen hedeflerde herkesi kapsayan mutlu bir geleceğe doğru yol alıyoruz. İnsanımızın gerçekten çok özel bir karakteri var. Erişilebilirlik gibi kavramlar gündemimize girmeden önce de hayatı birlikte omuzlamamız gerektiğini zaten biliyorduk. Birbirimize ‘insan insanın emanetidir’ nazarından bakıyorduk. Çok şükür vicdan coğrafyası geniş bir toplumuz.”
“BİR BAŞKASINA ENGEL OLMADIĞIMIZ HER AN ERİŞİLEBİLİR OLMANIN ÖNÜNÜ AÇARIZ”
Medyaya yansıyan son derece üzücü aksaklıkların olduğuna işaret eden Emine Erdoğan, engelli bireyler için tahsis edilmiş park alanlarının işgal edildiğini gördüklerini söyledi.
Araçlarını engelli rampalarına ya da görme engellilerin yolunu bloke edecek şekilde park edenlerin bulunduğuna şahit olduklarını anımsatan Emine Erdoğan, şunları kaydetti: “Engelli bireylerin kendilerine ayrılmış asansörleri kullanabilmek için dakikalarca beklediğini görüyoruz. Unutmayalım ki erişilebilirlik önce davranışlarımızla başlar. Bu noktada en önemli şey, zihinlerin dönüşümüdür. Bir başkasına engel olmadığımız her an erişilebilir olmanın önünü açarız. Erişilebilirliği mümkün kılmak için harcadığımız her çaba ortak mutluluğumuzdur. Hepimiz tüm vatandaşlarımızın engellerden azade bir hayat sürmesi için tek yürek olalım ve birbirimizin ihtiyacını gözetelim. Yapılan her iyiliğin yeni iyilikler doğuracağına inanıyorum. İyilik aradın mı insanda kötülük kalmaz.”
Emine Erdoğan’a konuşmasının ardından, Saray Engelsiz Yaşam ve Bakım Rehabilitasyon Merkezi öğrencileri tarafından yapılan altı aylık bir çalışmanın ürünü olan “Dört Kız Kardeş” isimli akrilik çalışmayla yapılan tablo hediye edildi. Tablo programın ardından Cumhurbaşkanlığı Konutu’nun duvarına asıldı.
Emine Erdoğan ödül töreninde, Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, ödül alan Millî Eğitim Bakanı Ziya Selçuk ile Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu ile günün anısına hatıra fotoğrafı da çektirdi.
Kaynak:www.tccb.gov.tr